Alevî-Bektaşî öğretisi, dört ana tema üzerine oturmaktadır. Bu dört ana tema: “Şeriat, Tarikat, Marifet ve Sırr-ı Hakikat”kapılarıdır. Her kapının on makamı vardır. Bunun içindir ki bu algılayış Bektaşî felsefesinde dört kapı kırk makam biçiminde formüle edilmiştir. Bu düşünce ilk önce Ahmet Yesevî tarafından “Fakirname”de dile getirilmiştir. İnancı dört bölüme ayırarak öğrenme kolaylığı sağlamak hedeflenmiştir. Bu görüş daha sonra “Makalat”ta da aynı şekilde ifade edilmektedir.
Yunus Emre tarafından da aynı şekilde terennüm edilen “Dört Kapı Kırk Makam” anlayışı Türk İslam tasavvufunun temel anlayışını oluşturmuştur:
“Kırk bin kırk dört tabakat meşayih evliyalar
Dört kapıdır kırk makam dem evliya demidir”
“Şeriat, tarikat yoldur varana,
Hakikat, marifet andan içeru”
“Evvel kapı şeriat, geçse andan tarikat
Gönül evi marifet, ışk hakikat içinde”
Harabî’nin anlatımı da batınî bir yorumu vermektedir:
“Şer-i şerif inkâr olunmaz ama, şeriat var şeriattan içeri,
Tarikatsız Allah bulunmaz ama, tarikat var tarikattan içeri.
Gördüğün şeriat şeriat değil, gittiğin tarikat tarikat değil,
Marifet sandığın marifet değil, marifet var marifetten içeri.
Vech-i Harabiyye gel eyle dikkat, Hakk’ın cemalini eylesin rüyet,
Sadece Hakk vardır demek değil hakikat, hakikat var hakikatten içeri.”