YAŞAYAN MİRAS VE KÜLTÜREL ETKİNLİKLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Şeriat Kapısı

Hacı Bektaş Velî’ye göre şeriat; “Bir anadan doğmaktır.” Alevî gelenek ve göreneklerini ve Alevî şeriatını incelediğimizde temelinde tasavvuf ve bilgelik yattığını görürüz. Cem ayini, musahiplik (kişilerin kardeş olması), tevella teberra (Allah için, haklıdan yana, haksızlığa karşı durmak), semah (her şeyin durmayıp Allah’ı zikrettiği gibi zikretmek), ocakların ulularının ziyareti, matem yası (Allah için canını verenleri anmak), lokma dağıtmak gibi şeyler bunun açık örnekleridir.

Alevîlik bir tasavvuf yolu olduğu için her kavramın ve bu kavramla dile getirilen fiilin birden çok anlamı vardır. Bu katlı anlamlar kişinin ruhî açıdan olgunluk mertebesine göre birden değil, zamanla ve ilimle açığa çıkar, zihin dünyasında belirir. Örneğin bir arı; şeriat kapısındayken sıradan bal yapan bir böcektir; tarikat kapısındayken, arılıktan çıkar ve onun insanın, doğanın ve Allah’ın hizmetinde çalışan bir varlık olduğu belirir; marifet kapısında ise arının neden sürekli bal yapan bir varlık olduğu anlaşılır ve ders alınır; hakikat kapısında ise arı kalmamış, arı, insan, doğa ve Yaratıcı bir olmuştur.

Şeriat kapısındaki kişi aradığı soruların cevabını bulmak ve aydınlığa giden yolu aralamak için kendisine bir pir (pirini) bulur. Şeriat kapısındaki kişi ruhî dünyası, henüz karanlıkta olduğu için kendisine uygun bir pir seçmekte zorlanacaktır. Ancak pirlik makamına gelmiş bir usta kendisine gelen her talibi irşat edebilme yeteneğine sahiptir. Bu arayışlar süresinde yeterli çabayı ve azmi gösterirse kişi, eninde sonunda kendisine uygun bir yol gösterici usta-pir bulur.

Şeriat kapısının makamları “İman etmek, ilim öğrenmek, ibadet etmek, haramdan uzaklaşmak, ailesine faydalı olmak, çevreye zarar vermemek, Peygamberin emirlerine uymak, şefkatli olmak, temiz olmak,  yaramaz işlerden sakınmak”tır.