Nasreddin Hoca Fıkralarını Anlatma Geleneği, fıkra anlatma geleneğine ve bu geleneğe ilişkin toplumsal uygulamalar ve festivallere dayanan bir somut olmayan kültürel miras unsurudur. Unsur, mizah ve bilgeliğin sembolü haline gelen Nasreddin Hoca etrafında şekillenmekte ve kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarılmaktadır.
Nasreddin Hoca, halkın ortak zekasını, düşüncesini ve hayat tecrübesini kendi kişiliğinde toplayan ve yaşadığı toplumu çok iyi tahlil etmiş bilge bir şahsiyet olarak kabul edilmektedir. Nasreddin Hoca fıkraları, ünü geniş coğrafyalara yayılmış olan Nasreddin Hoca’ya atfedilen, sözlü gelenek ve yazılı kaynaklar yoluyla aktarılan kısa ve yoğun anlatılardır. Bu fıkraların bazıları klasik haline gelmiş ve bu fıkraların nükteli sözleri zaman içerisinde deyim ve atasözlerine dönüşerek toplumun kültürel belleğinin bir parçası olmuştur. Nasreddin Hoca fıkraları sözlü gelenekte olduğu kadar yazılı ve görsel medyada da yoğun bir şekilde işlenmekte ve özellikle çocuklara yönelik programlarda sıklıkla onun fıkralarına başvurulmaktadır.
Nasreddin Hoca fıkralarının ayırt edici niteliklerinden olan bilgelik, hazırcevaplık, nükte, sağduyu, tuhaflık ve şaşırtıcılık öğeleri birbirine sıkı bir şekilde bağlıdır. Nasreddin Hoca, sözün gücüyle, her zaman kazanan olduğu durumdan olağanüstü bir çıkış yolu bulurken, çok sık kabul edilen normları ve kavramları bozar. Fıkralar insanların olumsuz özelliklerini ortaya çıkarmak için mizah, hiciv, alay ve sinizme başvurur. Ancak fıkralar, ahlaki, düşünsel ve mantıksal sonuçlarla biten öğretici, eğlendirici işlevi ve derin anlamı olan bir türdür. Onun fıkraları, farklı kişilerin ilişkilerini ve çeşitli durumlardaki davranışlarını içermektedir. Onun fıkraları aracılığıyla her türlü hoş olmayan davranış mizah yoluyla eleştirilmekte ve yargılanmaktadır.
Nasreddin Hoca Fıkralarını Anlatma Geleneği unsurunu UNESCO’ya sunan ülkelerdeki (Azerbaycan, Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan ve Özbekistan) topluluklar, sohbetlerini Nasreddin Hoca fıkraları ile zenginleştirmekte ve konuşmalarını onun nükteleriyle desteklemektedirler. Nasreddin Hoca fıkraları, günlük hayatta herhangi bir düşünceyi örnek vererek güçlendirmek, karşısındakini ona inandırmak ya da bir durumu açıklamak için herkes tarafından kolaylıkla anlatılmaktadır.
Nasreddin Hoca fıkralarının özel bir anlatıcısı bulunmamakla birlikte özellikle geleneksel tiyatro sanatçıları da (meddahlar, orta oyuncuları, hayalîler vb.) anlatımlarını süslemek ve insanları eğlendirmek amacıyla bu fıkralardan sıkça yararlanmaktadırlar.
Ayrıca unsurun aktarılması ve yaşatılmasında hayati bir öneme sahip olan yerel yönetimler, üniversiteler, belediyeler ve STK’lar tarafından Nasreddin Hoca’yı anma amacıyla her yıl yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli etkinlikler ve festivaller düzenlenmektedir. Bu festival ve etkinliklere halkın katılımı son derece yoğundur.
“Nasreddin Hoca Fıkralarını Anlatma Geleneği” 2022 yılında Azerbaycan, Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan ve Özbekistan adına UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kaydedilmiştir.