Kültür
ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Beştepe Millet Kongre ve Kültür
Merkezi'nde gerçekleştirilen "Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe
Aktarılan Mirasın Temsilcileri Ödül Töreni"ne katıldı. Bakan Ersoy,
törende yaptığı konuşmada, kültürel değerlerin günümüzde yaşatılması
için son derece önemli olan böylesi bir organizasyon sebebiyle bir arada
bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Binlerce
yıldır birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu toprakların tarihi ve
kültürel değerleriyle her zaman bir adım önde olmayı başardığını
belirten Ersoy, milletin kuşaktan kuşağa yaşattığı kültürel kimlik ve
milli değerlerin özünde merhameti, paylaşmayı, kardeşliği, dürüstlüğü ve
adaleti barındırarak insanlığa umut olduğunu anlattı.
Bakan Ersoy, şöyle devam etti:
"Daha
çok kazanmayı değil adil bir şekilde paylaşmayı, bencilliği değil
başkalarının da yararını gözetmeyi, sadece maddi olana değil manayı
keşfetmeyi önceleyen bu anlayış, temelde Sayın Cumhurbaşkanımızın her
fırsatta ifade etmiş olduğu gibi insanı birbirinin kurdu olarak değil
umudu olarak görmeyi öncelemiştir. Ancak bugün gelinen noktada, küresel
kitle kültürünün insanlığın zengin yerel kültürlerini ve bu kültürlere
dayalı üretim biçimlerini tehdit ettiğini ve yerini almaya çalıştığını
görmekteyiz. Maalesef insanlığın binlerce yılda ürettiği ve kuşaktan
kuşağa aktardığı geleneksel kültürler bugün büyük bir risk altındadır.
Bu risk karşısında Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak ne denli büyük bir
sorumluluğa sahip olduğumuzu iyi biliyoruz."
"En çok kültürel değer kaydettiren ilk 5 ülke içinde yer almaktayız"
Yürüttükleri
çalışmalar kapsamında bu anlayışla hareket ettiklerini ve kültürel
mirasın korunması, yaşatılması ve bugüne taşınması konusundaki
hassasiyetlerini en üst seviyede muhafaza ettiklerini aktaran Ersoy, bu
çerçevede UNESCO çatısı altında imzalanan Somut Olmayan Kültürel Mirasın
Korunması Sözleşmesi bağlamındaki çalışmalara büyük önem verdiklerini
söyledi.
Bakan
Ersoy, yapılan çalışmalar neticesinde Türkiye'nin somut olmayan
kültürel miras alanında örnek ülkelerden biri haline geldiğini
vurgulayarak, şunları kaydetti:
"UNESCO
Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine kaydettirdiğimiz 21 unsur ile
en çok kültürel değer kaydettiren ilk 5 ülke içinde yerimizi almış
bulunuyoruz. Çok kısa bir süre önce 15 Aralık 2021'de Hüsn-i Hat'ın
UNESCO'ya kaydettirilerek insanlığın ortak mirası ilan edilmesi de bu
kapsamda son derece önemli bir adım olmuştur.
Ayrıca
2021 yılı mart ayında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası
Temsili Listesi'ne çok uluslu olarak sunulan 'Çay Kültürü: Kimlik,
Misafirperverlik ve Sosyal Etkileşim Sembolü', 'İpek Böcekçiliği ve
Dokuma İçin İpeğin Geleneksel Üretimi', 'Nasreddin Hoca Fıkralarını
Anlatma Geleneği' ile Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel
Miras Listesi'ne ulusal olarak sunulan 'Ahlat Taş İşçiliği' de 2022'de
UNESCO tarafından değerlendirmeye alınacaktır."
Somut
olmayan kültürel mirasın korunması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara
aktarılması için daha etkin ve verimli yaklaşımlar ile stratejilerin
geliştirilmesi amacıyla arşiv verilerinin güncellenmesi, kültürel miras
envanterlerinin oluşturulması ve koruma faaliyetlerinin yapılması gibi
çalışmaları da dikkatli şekilde sürdürdüklerini belirten Ersoy, şunları
kaydetti:
"Bu
çalışmalar çerçevesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kültürel
zenginliğimizi yaşatmak için ömrünü vakfeden değerlerimizi Yaşayan İnsan
Hazineleri olarak tanımlayarak örnek bir çalışmayı da hayata geçirmiş
bulunmaktayız. Bu kapsamda 2008'den itibaren geçmişle bugün arasındaki
kültürel bağın güçlenmesine katkı sağlayan birbirinden değerli isimler
'Yaşayan İnsan Hazinesi' olarak ilan edilmektedir. Bu yıl da çok değerli
isimlerden oluşan kurul üyelerimiz tarafından 21 kişi bir grup olmak
üzere, 22 yeni Yaşayan İnsan Hazinesi belirlenmiştir. Böylelikle 65 kişi
iki grup Yaşayan İnsan Hazinesi Türkiye Ulusal Envanteri'ne kaydedilmiş
oldu."
(11.01.2022)